Organik Sertifika Kod :TR-OT-014-127/05R  TR-OT-014-Ü-197/02  TR-OT-014-İ-197/02   

BİTKİ KÜTÜPHANESİ

ADAÇAYISalvia officinalis

Akdeniz havzasına özgü bir tıbbi bitkidir. Güney Avrupa (Dalmaçya) kökenlidir. Bu nedenle Dalmaçya adaçayı olarak da isimlendirilir

Temmuz Organik Çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.

Droğu(Kullanılan kısmı) : Yaprakları (Salviae officinalis folium)

Bitkinin çiçek açma zamanında (Mayıs-Eylül) toplanıp gölgede kurutulmuş yapraklarıdır.%1 -2.5 kadar uçucu yağ içerir.

Çay olarak hazırlanmasında 3 g drog üzerine 150 mlsıcak su dökülür (İnfüzyon), üzeri kapatılıp7-8 dk.kadar demlendirilir ve ılığa yakın sıcaklıkta içilir. Sabah ve akşam kullanımı yeterlidir. Kullanımında,kişide diyabet hastalığı yoksa,istenildiğinde bal ile tatlandırılır (Sıcak iken bal konmamalıdır!).

Destek tedavi alanında güçlü bir iyileştirici olan bu bitki, aynı zamanda yemek kültüründe çok yararlı bir baharat olarak bilinir. Adaçayı yaprağı, aşırı yağlı besinlerin sindirimine yardımcı olacak nitelikleri de taşımaktadır.

 

ANADOLU ADAÇAYISalvia fruticosaEş anlamlı ismi:Salvia triloba

Tedavi alanındakullanılanveAnadolu florasındabulunan tür, ‘Dağ Elması, Elmaotu’ olarak da tanınır. Temmuz Organik Çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.

Droğu(Kullanılan kısmı) : Yaprakları (Salviae trilobae folium)

Bitkinin çiçek açma zamanında (Mayıs-Eylül) toplanıp, gölgede kurutulmuş yapraklarıdır. Tedavi edici özelliğe sahip bu bitki %2 - 3.5 oranında uçucuyağ içerir. Uçucu yağının ana bileşeni 1,8 sineol (ökaliptol)dür.

Çay olarak hazırlanmasında 3 g drog üzerine 150 mlsıcak su dökülür (İnfüzyon), üzeri kapatılıp7-8 dk.kadar demlendirilir, ılığa yakın sıcaklıkta içilir. Sabah , öğlen ve akşam birer cam bardak veya çay fincanında içilmesi önerilir. Kullanımında,kişide diyabet hastalığı yoksa,istenildiğinde bal ile tatlandırılır (Sıcakken bal konmamalıdır!).

Destek tedavi alanında güçlü bir iyileştirici olan bu bitki, aynı zamanda yemek kültüründe çok yararlı bir baharat olarak da bilinir. Adaçayı yaprağı, aşırı yağlı besinlerin sindirimine yardımcı olacak nitelikleri de taşımaktadır.

 

 

AHUDUDU Rubus idaeus

Avrupa ülkelerinde meyveleri için yetiştirilen bu bitki, yurdumuzda doğal olarak yetişir ve dokuz kadar türle temsil edilir. 1-1.5 mboylanabilen, dikenli çalı tipinde tırmanıcı bir bitkidir.

Temmuz Organik Çiftliğindeüretimi gerçekleştirilen tıbbi bitkilerdendir.

Droğu(Kullanılan kısmı) : Yapraklarıdır (Rubi idaei folium), tanenler, flavonoitlerce zengindir.

Alman E Komisyonu Monografıyaprak droğu için hazırlanmıştır.

Çay olarak hazırlanmasında her defasında 3 g kadar yaprak droğu kullanılmaktadır.

10 dk kadar üstü kapalı demlendirilir, süzülür, 200 m’l lik kulplu porselen veya cam bardağa konulur.Günde 1-3 defa yudum yudum olmak üzereoda sıcaklığında tok veya aç içilir . 3-9 g drog/gün.

Hazırlanan çayı odasıcaklığına geldiğinde, günde birçok kez gargara olarak veya ağız çalkalama suyu olarak da kullanılabilir.

ALIÇ   Crataegus sp.

Alıçağacının ülkemizde yayılış gösteren, tıbbi bitki olarak da kabul edilen türlerinden olan Crataegus tanacetifolia, Temmuz Organik Çiftliğinde yer almaktadır.

Droğu(Kullanılan kısmı) : Yaprakları ve çiçekleri (Crataegi folium cum flore)

İlkbaharda, nisan ayında çiçeklenme döneminde yapraklarıyla birlikte toplanmaktadır.

Bu türün de meyveleri yemiş olarak tüketilmektedir. Kuşyemişi adıyla bilinir.

Destek Tedavide Alıç droğunun yeri ve özelliği, içeriğinde %1’in üzerindebulunan oligoprosiyanidinlerden kaynaklanır. Beraberinde Flavonoitleri de % 0.3ila % 2arası oranlarda içermektedir.Flavonoit profili türlere göre spesifiktir.

                                                                                               ASLAN PENÇESİ Alchemilla vulgaris

Avrupa’da dere kıyıları ve sulak çayırlarda yetişen bu tıbbi bitki, Anadolu florasında da yer almaktadır. Bu bitkinin toprak üstü kısımları kullanılmaktadır. Avrupa Farmakopesi’nde yer almakta ve kısa bir süre önce ESCOP monografı da hazırlanmıştır. Temmuz Organik çiftliğinde üretimi gerçekleştirilmekte olan tıbbi bitkilerdendir.

Droğu(Kullanılan kısmı) : Topraküstü kısmı, yani herbasıdır (Alchemillae herba). %6 ila % 8 kadar tanenler ile flavonoitler %6 - 8 tanen maddeleri, flavonoidler ile kinin acılığında maddeler içerir.

Çayının hazırlanışı:

Tıbbi çay formunda kullanılır. 1 yemek kaşığı drog (1 g) üzerine sıcak su dökülür, 10 dk demlendirilir, süzülür, 200 ml’ lik kulplu porselen veya cam bardağa konulur. Günde 1-3 defa yudum yudum içilir. 5-10 g drog/gün.

Drog içerisinde kinin acılığında maddelerin de bulunması nedeniyle, Tıbbi papatya ile kombine edilebilir veya meyan balı ile tatlandırılabilir.

 

                                                                                       ASLAN KUYRUĞULeonurus cardiaca

Çok yıllık, otsu , 1m kadar boyunda,sık dallanmış ve yaprak kenarları testere dişlidir. Küçük çiçekleri temmuz- ağustos aylarında çiçek açar.

Droğu (Kullanılan kısmı): Herbası (Leonuri cardiacae herba). İçeriğinde Flavonoidler, glikozitler, kinin acılığında maddeler ile düşük oranda (%0.2) uçucu yağ bulunur.

EMA (European Medicines Agency) tarafından hazırlanmış monografı ile Alman E Monografı bulunmaktadır.

Çayının hazırlanışı: Her defasında 1.5 – 2.5 g iri kıyılmış olan herba (Toprak üstü kısmı) üzerine 150 ml sıcak su dökülerek (infüzyonu) hazırlanır. Süzülür, ılık olarak yudumlanarak içilir. Sabah ve akşamlarıtok olmak üzere,günde iki defa olmak üzere önerilir.

                                                                                            AYNISEFACalendula officinalis

               Bu tıbbi bitkinin kapitulumu (Dilsi ve tüpsü çiçeklerden oluşan yapısı) portakal renginde  olup, yaprakları    ezilince keskin kokuludur. Anavatanı tam bilinmemekle birlikte Avrupa’da kültürü geleneksel olarak yüzyıllardır yapılmakta ve kullanılmaktadır. Temmuz Organik Çiftliğinde  üretimi gerçekleştirilmektedir. Türkçe isimlendirmesi: Aynısefa veya Portakal Nergisi

            Droğu (Kullanılan kısmı) : çiçek durumu (kapitulum)’dur. Calendulae flos olara Avrupa  Farmakopesine   kayıtlıdır.

 İçeriğinde: Flavonoitler, Karotinoidler,uçucu yağ, triterpensaponinler, triterpenalkoller başta  olmak üzere,  altmışa yakın bileşen bulunduğu kayıtlıdır.

             Çayının hazırlanışı:  1-2 tatlı kaşığı  kurutulmuş çiçek durumu üzerine 150 ml (bir su bardağı kadar) sıcak su dökülerek infüzyonu hazırlanır. 10 dk. kadar üstü kapatılıp demlendirildikten sonra, oda   sıcaklığına geldiğinde günde birçok kez gargara olarak veya ağız çalkalama suyu olarak kullanılabilir. 

                                                                                           BİBERİYERosmarinus officinalis

Anavatanı Akdeniz havzasıdır Bitki n çiçekleri soluk eflatun renklidir.ve GüneyEge’dir. Bu tıbbi bitkinin Temmuz  Organik Çiftliğinde üretimi yapılmaktadır.

Droğu (Kullanılan kısmı) : Yaprakları (Rosmarini folium). Alman E Komisyonu pozitif monografına göre, yapraklar çiçeklenme döneminden hemen önce toplanmalıdır.

ESCOP da vardır. İçeriğinde %3kadar oranda tanen bulunsa da, esas içerdiği uçucu yağıdır ( fr) .

Eise Sineol = ökaliptol’dür. Biberiye yaprakinfüzyon çayının hazımsızlık durumlarında kullanıldığı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi bulunduğu, bu etkinin yapısındaki acı ve aromatik maddelerden kaynaklandığı belirtilen monograflarda kayıtlıdır.

Yetişkinler günde üç defa ve toplamda 4-6 g yaprak droğunun infüzyonunu ( demleme) 5-6 dakikayı geçmeyecekşekilde hazırlayarak, çay şeklinde ve yemeklerin ardından içmek suretiyle tüketebilir.

Ayrıca, Avrupa’da balık, sebze yemekleri ve çorbalara baharat olarak katılmakta, tat ve koku vererek yemeklere çeşni katmaktadır                                                                                                                                       CEVİZ YAPRAĞIJuglans regia

Anavatanı Doğu Akdeniz havzasıdır. Genç yapraklar toplanıp, kurutularak kullanılır. Geleneksel tıpta yeri yüzyıllardır vardır. Te

Droğu (Kullanılan kısmı):Genç yaprakları (Juglandis folium) Alman İlaç Kodeksine(DAC) kayıtlı bir drogtur.Tanenlerce zengindir (Ellagik tanenler) . Kozmetik amaçlı kullanımı da mevcuttur.

Çay şeklinde kullanımı: 2-3 tatlı kaşığı kaba toz edilmiş kuru yapraklar üzerine 100ml soğu su eklenir, çok kısa bir süre (birkaç dk.) kaynatılır süzülür.

                                                                                     CİVANPERÇEMİAchillea millefolium

 20-60 cm  boylanabilen, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Türkiyede yayılış gösteren Achillea cinsinin ‘millefolium seksiyonunda toplanmış olan türler Gövde dallara ayrılan yapıda,  Yapraklar parçalı-tüysü, koyu grimsi–yeşil renklidir. Çiçekleri uçlarda şemsiyelerde toplanmıştır. Kapitulumu küçük, bazen donuk beyaz ya da sarı renkli çiçeklerden oluşur.

Türkçe isimleri: Civanperçemi, bazı yörelerde Binyaprakotu ismiyle de bilinir.Temmuz Organik Çiftliğinde üretilmektedir.

Droğu (Kullanılan kısımları): Achillea millefolium  tıbbi bitkisinin çiçeklenme zamanında, haziran ayından eylül ayına kadar toplanan topraküstü  kısımları kurutularak elde edilir  (Millefolii herba).

Millefolii herba droğundan çıkışla %0.2 kadar uçucu yağ içerir. Ayrıca flavonoitler, Seskiterpen laktonlar da içerir.Uzun süreli kullanıma uygun bir tıbbi bitkidir.

 Çayı infüzyon (demleme) şeklinde hazırlanır, 1.5 g kadar ince ufalanmış herbası üzerine 200 ml     (büyük bir su bardağı miktarı) sıcak su dökülür, 5 dk. kadar demlendirilir.Tadı  acı olduğundan, demleme  süresi aşılmamalıdır. Bu şekilde ve her seferinde çay taze olarak hazırlanmak suretiyle, günde üç defa yemek aralarında içilmesi bilimsel yayınlarda önerilmektedir.

 

                                                                                          EBEGÜMECİ  Malva silvestris

Çok yıllık, otsu bitkilerdir. 20-70 cm arasında boylanabilirler. Yaprakları el şeklinde, loplu, tüylü ve uzun saplıdır.Çiçekler yaprak koltuklarında demetler halinde çıkar. Çiçekleri mor, leylak ya da pembe renktedir. Mayıs-Ekim ayları arasında açar.

Droğu (Kullanılan kısmı): Malva sylvestris (Büyük Ebegümeci) tıbbi bitkisinin haziran ayından eylül ayı başına kadar toplanıp, ince bir  tabaka  halinde  gölgede ve açık havada  kurutulmuş olan yapraklarıdır (Malvae folium). Çiçekleri de (Malvae flos) birlikte kurutulup kullanılabilmektedir.Yaprakların ana etkin bileşikleri polisakkaritler ve flavonoitlerdir. Müsilaj %5-12 oranındadır. Yapısında taşıdığı yüksek orandaki müsilaj içeriği nedeniyle diğer müsilajlı droglar gibi mukoz membranlar üzerine koruyucu özellik gösterir.

Yaprak droğunun müsilajından yararlanmak için tavsiye edilen  hazırlama tekniği maserasyon şeklidir: Bu amaç için iri ufalanmış, 3-5 g drog bir su bardağı (200 ml)  soğuk suda 7-8 saat  kadar bekletilir. İçmeden önce  kaynama noktasına kadar ısıtılır, 1-2 dk. kaynama durumunda bekletilir, süzülüp ılık olarak içilir.

 

                                                                                                 HATMİ  Althea officinalis

Althaea  officinalis   Anadolu’da  yabani   olarak yetişen bir bitkidir. Hatmi, çeşitli Althaea türlerinden özellikle tıbbi kabul edilen Althaea officinalis’e verilen isimdir. Ilıman iklim kuşaklarında, steplerin tuzlu topraklarında yayılış gösterir ve 15 kadar türle temsil edilmektedir. Çok yıllık bir bitkidir. Yaklaşık 1-3 m’ye kadar boylanabilir. Yaprakların iki yüzü tüylü, derin olmayan 3-5 loplu, belirgin damarlı, uçları dişli ve gri-yeşil renklidir. Çiçekleri mor, kırmızı, pembe veya beyaz renklidir. Nadiren sarı renkli olanları da vardır. Çiçekler yaz boyunca ve sonbahar başında açarlar. Temmuz Organik Çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.

Droğu (Kullanılan kısmı): Yaprakları (Althaeae folium) olarak kullanılacak ise, çiçek-lenmeden hemen önce toplanıp, 40°C’ın biraz üzerinde kurutulurlar.Kökler (Althaeae radix) drog olarak kullanılacak ise, en az ikinci yıldan itibaren sonbaharda, Ekim-Kasım aylarında topraktan çıkarılıp, suyla temizlendikten ve dış kabuğu soyulduktan sonra (mundata) veya soyulmadan (naturalis), bütün olarak ya da parçalara bölünüp kurutulmasıyla elde edilir. Avrupa Farmakopesi’nde (Ph. Eur.) hem yaprak hem de kök droğu kayıtlıdır.

Yaprak droğu (Althaeae folium),  çiçeklenme döneminden hemen önce hasat edil-diğinde %6-10 oranında musilaj ve beraberinde daha az miktarda Flavonoit içerir.

 Çay şeklinde kullanımı: Yaklaşık 1,5-2 g (tepeleme bir tatlı kaşığı kurutulmuş ve iyice kıyılmış) yaprak droğu üzerine bir su bardağı (200 ml) soğuk su ilave edilir. 1-2 saat ara sıra karıştırmak suretiyle maserasyona bırakılır.Ardından hafifçe ısıtıldıktan sonra süzülür ve günde 2 ya da 3 defa  oda sıcaklığına  geldiğinde içilir.

                                                                                                 GOJİ (Lycium barbarum)

TCM (Geleneksel Çin Tıbbı) nda kullanılan bu tıbbi bitki, 1-3m boyunda, küçük ağaçcıklar şeklinde bir Solanaceae bitkisidir. Anavatanı Akdeniz havzası olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte,Güney Avrupa’da kültürü yeni başlamıştır. Ancak yayılışı doğuda Çin -Uygur bölgesine kadardır. Değerli etkin maddeler içermesi nedeniyle, giderek artan ağırlıkta kültürü yapılmaktadır. Ülkemizde de Temmuz Organik Çiftliğinde yetiştirilmektedir.

 

Drogları (Kullanılan kısımları):

Goji Berry: Lycium barbarum  meyvesi. Parlak kırmızımsı renkte, elips şeklinde ve 1-2 cm boyunda ve 5 ila 12 g kadar ağırlığa sahip meyvelerdir. Wolfberry olarak da bilinir. Meyveleri, Ağustos- Ekim ayları arasında hasat edilir.Sadece Çin’de değil, Avrupa’da da içeriğindeki antioksidan bileşenleri nedeniyle tanınan ve tüketilen meyvelerinin  ana bileşenleri (kuru ağırlık üzerinden hesaplanan)% 23 kadar polisakkaritler ve proteoglikanlardır. Karotinoidler ikinci büyük gruptur. Meyveleri bunun yanında  vitaminler de içerir : riboflavin, B1 vitamini (tiamin), askorbik asit (C vitamini) gibi. Meyvelerin  içeriğinin zengin ve bileşenlerin yüksek oranda olması nedeniyle, günde 6-7 adet çiğ olarak ya da yoğurt üzerine konularak tüketilmesi önerilmektedir.

 

 Lycium barbarum  tıbbi bitkisi yaprak  / herbası ( Lycii herba ) : İçeriğinde başta Flavonoitler gelir (luteolin, kuersetin, apigenin,rutin, kempferol gibi).

Çay şeklinde kullanımı: İri parçalanmış yaprak droğundan hazırlanan infüzyonu (demleme) şeklinde kullanılır. 1 -1.5 g (1 tatlı kaşığı yaprak droğu)üzerine 150 ml sıcak su dökülür, 6-7 dk. demlendirilip,süzülür ve günde 2 defa (sabah ve akşam) oda sıcaklığına geldiğinde aç veya tok olarak içilir.

                                                            IHLAMUR-Tilia sp. (Tilia cordata, Tilia platyphyllos)

 

(Tilia cordata: Kış Ihlamuru); (Tilia platyphyllos: Yaz Ihlamuru) Kuzey yarıkürenin ılıman bölgelerinde yaygındır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Çin’de doğal olarak yetişir. Bu ülkelerde kültürü de yapılmaktadır.

Temmuz Organik Çiftliğinde yetiştirilmektedir. Ticari olan Ihlamur’lar kısmen  Avrupa’da Balkan ülkeleri ve Türkiye’den kısmen de Çin’den elde edilmektedir.  Büyük yapraklı, Tilia platyphyllos türlerinin çiçek ve brakteleri drog olarak kullanılır. Küçük yapraklı ıhlamur (T. cordata) Türkiye’de çok seyrek bulunur. Drog olarak kullanılan büyük yapraklı ıhlamur (Tilia platyphyllos)  ise Kuzey Anadolu dağlarında yaygın olarak bulunmaktadır. T. platyphyllos’da  yapraklar büyük, yaprakların alt yüzeyleri gümüşi demet tüylerle kaplı olup, 2-5 çiçeklidir. 

Drog (Kullanılan kısmı): Çiçek durumunun orta damarından çıkan çiçek yaprakçığı (brakte) ile birlikte taze ya da kurutulmuş çiçek durumları kullanılmaktadır. Yaz Ihlamuru’nun  çiçek durumları ilkbaharda, Kış Ihlamuru’nun çiçek durumları ise erken  sonbaharda elle toplanır ve gölgede kurutulur.

Alman E Komisyonu Pozitif Monografı vardır. Avrupa Farmakopesi (Ph. Eur) ve Alman Farmakopesinde de kayıtlıdır. İçeriği: Flavonoidler,  %10 Müsilaj, %0.1 kadar uçucu yağ, tanenler, fenolkarboksilikasit vardır.

Müsilaj içeriğinin faranjiyal mukozayı kaplama etkisinden dolayı solunum yollarının mukozal membranlarının basit inflamasyonlu durumlarında kuru öksürük ve tahriş öksürüklerini rahatlatmak amacıyla kullanılır.

Çay olarak hazırlanacak ise; 1 tatlı kaşığı (2g) drog üzerine 1 çay fincanı kaynar su ilave edilir.  Ağzı kapalı bir şekilde 5-10 dakika bekletilir, süzülür. Ya da drog üzerine bir fincan soğuk su katılır. Yine ağzı kapalı bir şekilde kaynayıncaya kadar ısıtılır, süzülür. İkinci yöntem etkiden yararlanımı arttırmak için tercih edilmelidir. Günde 2 -3 defa birer çay fincanı olarak tüketilir.

                                                                            ISIRGANOTU (Urtica dioica)

Anavatanı Avrasya’dır. Kuzey yarıkürenin ılıman bölgelerinde yaygındır. Erkek ve dişi çiçekler ayrı bireylerde bulunur. Büyük Isırganotu olarak da adlandırılan bu bitki, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. 60-150 cm boydadır. Azot bakımından zengin topraklarda yetişen  (Ruderal) bitkilerdir. Karşılıklı, çapraz olarak dizilen yapraklar koyu yeşil renkli, saplı, oval ya da kalp şeklinde, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Yaprakların koltuğundan yeşilimsi renkli ve tek eşeyli çiçeklerin oluşturduğu çiçek kümeleri çıkar.

Temmuz Organik Çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.

Droğu ( Kullanılan kısımları ): Yaprakları mayıs-eylül ayları arasında,  herbası yani topraküstü kısımları bütün bir yıl boyunca toplanabilir. Urticae folium/ herba   droglarının bileşiminde Flavonoidler: %1-2 oranındadırlar. Mineral tuzlarından özellikle potasyum tuzları  ve silikatlar, ayrıca kafeikasit türevleri.,klorofil, karatinoidler şeklindedir. Yakıcı tüylerde küçük miktarlarda histamin, serotonin formik acit, lökotrienler (LTB4, LTC4, LTD4) ve  asetilkolin bulunur.

Etki ve kullanılışı:

Isırganotu’nun yaprak (folium), topraküstü kısımları (herba) için Alman E Komisyonu  ve ESCOP monografları vardır. 

                                                                              KARA  MÜRVER (Sambucus nigra)

Sambucus cinsini çalı ve ağaççık türünde, 2-8 m boyunda bir bitkidir. Avrupa, Anadolu,  Batı ve Orta Asya ile Kuzey Afrika’da yayılış gösterir. Türkiye’de de özellikle Kuzey ve Batı Anadolu’da rastlanır. Temmuz Organik Çiftliğinde de yetiştirilmektedir. Çiçekler krem, beyaz, veya sarımsı beyaz renklidir. Kuvvetli kokulu, önce

tatlımsı, sonra acı lezzetlidir. Yükseltiye bağlı olarak mayıs ayından temmuz sonuna kadar çiçek açar. Sonbaharda oluşan üzümsü meyveleri 6-8 mm çapındadır. Türe göre  parlak kırmızıdan, morumsu siyah ya da sarı renge kadar küçük ve sulu meyveleri vardır. Tıbbi olan Sambucus nigra meyveleri siyah renklidir.

Droğu (Kullanılan kısımları): Çiçekleri (Sambuci flos) içeriğinde Flavonoidler (Başlıca rutin, isoquercitrin, quercitrin, hiperozit, astragalin). Klorogenik asit, başlıcalarıdır. Meyvelerinde  (Sambuci fructus); flavonoidler, antosiyanlar (Sambucin), uçucuyağ, vitaminler, meyve asitleri bulunmaktadır.

Çay olarak kullanımı: çiçeklerinden demleme (infüzyon) olarak hazırlanmış çayının ılık olarak  içilmesinin terlemeyi artırdığı bilinmektedir.

                                                                         KARA HİNDİBA- ( Taraxacum officinale)  

Kuzey Yarımküre’de yabani olarak  birçok alttür ve çeşitleriyle bulunur. Orta Avrupa’da  sıcak olmayan bölgelerde yaygın olarak yayılış gösterir.  Çayırlık alanlarda ve yol boylarınca yayılır. Çiçekler sabah açar, akşam kapanırlar. Bitki kısımları keskin lezzetli bir süt içerir. Bu tür 5-50 cm  boyunda, çok yıllık ve süt taşıyan, küçük otsu bir bitkidir. İnce ve düz gövdesinin alt kısmından yapraklar çıkar ve bu yapraklar rozet halinde tabanda toplanmış olup, şerit şeklinde, parçalı, kenarları derin loblu ve dişlidir. Parlak sarı çiçekleri Mart-Kasım ayları arasında açar.

Droğu (Kullanılan kısımları): Çiçeklenme zamanından önce toplanmış kök ve topraküstü kısımları (Taraxaci radix cum herba). Açık havada kurutulur. Kök kısmı özellikle sonbaharda toplanır.  Droğun Alman E Komisyonu ve ESCOP’da pozitif monografları vardır. Köklerinin içeriğinde Seskuiterpenlaktonlar, triterpenler, inulin bulunmaktadır.

                                                                          KEDİOTU  KÖKÜ (Valeriana officinalis)

 Yaklaşık 1,5 m’ye kadar boylanabilen, nemli orman ve çayırlarında, dere kenarlarında yetişen, çok yıllık otsu bir bitkidir. Kokusu şiddetli, ve özeldir. Bu kokuyu kediler çok sever. Çıkarılmış bu özel kokulu kökün başından ayrılmazlar. Bitkiye ‘Kediotu’ denmesinin nedeni de  bundandır.

Droğu (Kullanılan kısımları): Valeriana officinalis türünün sonbaharda toplanıp, düşük temparatürde (40°C altında), iyi havalandırılan ortamlarda, süratle ve dikkatle kurutulan kök ve rizomlarıdır.İçeriğinde bulunduğu coğrafyaya göre farklı kompozisyon gösteren ve %0,5-1 oranında bulunan uçucu yağ taşırlar. Başlıca bileşenleri; kokudan sorumlu bornil isovalerianat ve isovalerianikasit’tir. İridoidler (Bisiklik monoterpenler) : % 0,5-2 oranındadırlar.  Valepotriatlar olarak bilinir. Ana komponentler olarak Valtratlar ve İsovaltrat içerirler. Ayrıca aminoasitler: Arginin, tirosin , glutamin vardır. Alman E Komisyonu Monografı,  ESCOP ve WHO Monografları da vardır.                                                                     Çay olarak hazırlanacak ise; 1 tatlı kaşığı (2-3 g) drog üzerine 200 ml kaynar su dökülür. Üzeri kapatılıp 10 dakika bekletilir. Süzülür. Günde 2-3 defa ve yatmadan önce tüketilir.

 

                                                                              İZMİR BİLYE KEKİĞİ (Origanum onites)

Bu tür 60 cm boylanabilen, çok yıllık bir bitkidir. Dört köşeli gövde üzerindeki yapraklar altta kısa saplı, üstte sapsız ve yapraklarının her iki yüzü sık örtü ve salgı tüyleriyle örtülüdür. Tepede toplanmış  çiçekleri küçük ve  beyaz renkli , tomurcuk haldeyken bilye şeklindedir.Tipik bir Akdeniz bitkisidir.                             Droğu  (Kullanılan kısımları): Kurutulmuş yaprakları (Origani folium) ile birlikte hasat edilen  tomurcuktaki çiçek durumlarıdır (Folium et flores). olup Batı Anadolu bölgesinde bol olarak yetişir. İzmir yöresi bitki için en verimli olduğu bölgedir. %2,5-3 oranında bilhassa karvakrol bakımından zengin bir uçucuyağ taşımaktadır. Kekik ismi altında baharat olarak kullanılmaktadır. Kekik yağı (Origani aetheroleum) eldesinde de kullanılır. %3 -3.5 oranında taşıdığı uçucuyağında fenol türevi olarak anabileşen Karvakrol, ikinci sırada ise Timol vardır.

Çay olarak hazırlanacaksa; 1 tatlı kaşığı (1-2g) drog 1 çay fincanı (150 ml) kaynar su içinde fincanın ağzı kapatılmak suretiyle 5 dakika bekletilir.

 

                                                                                     KUŞBURNU (Rosa canina)

Bu bitki,  yabani gül olarak da tanımlanır, Meyveler olgunlaşınca rengi kırmızıya döner.Olgun meyveleri zeytin büyüklüğündedir.                                            Droğu  (Kullanılan kısımları): Meyvesidir. 400-3000 mg /100 gramında C vitaminini içerir. Beraberinde flavonoidler ve tanen de bulunmaktadır. Bu durum meyvenin etkisini daha da artırır. Ayrıca Cynosbati semen (Meyvenin çekirdekleri) de kullanılır.                                                                                  Meyvesi çekirdeği çıkarıldıktan sonra yaş veya kurutulmuş olarak çay şeklinde infüzyon şeklinde demlenerek kullanılır. Ancak, demlemede kullanılacak sıcak su 50°C üstünde olmamalıdır, çünkü C vitamini hızla parçalanır.                                         

                                                                             KAPARİ (Capparis spinosa)

Yatık çalı tipinde olan, yaprakları tam kenarlı, 5-6 cm çapında soluk pembe renkli çiçekleri ve üzümsü meyveleri olan bir bitkidir. Tomurcuk halindeki çiçeği  gıda amaçlı, dal uçları ise içermiş olduğu rutin, kuersetin, kaemferol  nedeniyle detoks amaçlı olarak infüzyon şeklinde hazırlanan çayı kullanılmaktadır.

                                                                         RUMİ PAPATYA (Anthemis nobilis)

Ülkemizde yetişmeyen, ancak Batı Avrupada yetiştirilen bir papatya türüdür.Çiçek durumunun katmerli oluşu ile ayırt edilir.Çiçek durumundan hazırlanan droğu kullanılır.  Temmuz Organik Çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.                                                                                                                                                        Droğu: çiçek durumu yani kapitulumdan hazırlanır: Flores Chamomillae romanae .                                Uçucu yağ, seskui-terpenlaktonlar (acı maddeler) içerir ve Mayıs Papatyası veya diğer ismiyle Tıbbi Papatya gibi kullanılmaktadır.Türk Kodeksine de Rumi Papatya olarak kayıtlıdır. İnfüzyon  (demleme) şeklinde hazırlanan çayı, günde 4-5 ılık olarak tüketilebilir. Oda sıcaklığındaki çayı  gargara olarak kullanılabilir                       

                                                          LAVANTA   Lavandula   intermedia

Akdeniz bölgesi bitkisidir. Güney Avrupa’da yaygın olarak kültürü yapılır. Ilıman iklimli her yerde yetişir. Bu tür Lavandula angustifolia ile Lavandula latifolia türlerinin melezidir. Yaklaşık 100 cm boyunda, çalı görünüşünde, öbekler halinde büyüyen, kışın yapraklarını dökmeyen bir bitkidir. Gövdesi kare kesitli ve yeşil renklidir. Bitkinin ikinci yılında odunsu yapıya dönüşür. Yaprakları gümüşi, grimsi- yeşil renkli, kokulu, 2-5 cm uzunluktadır. Çiçekler; 5-15 cm uzunluktaki başaklar üzerindedir. Bu çiçekler küçük, çok kokulu, genellikle eflatun ya da mor-mavi renklidirler.  Haziran ortasından Temmuz sonuna kadar olan süreçte çiçeklenen bitkinin hasadının bu evrede yapılması gerekir.   

 Droğu (Kullanılan kısmı): Başaklar halinde çiçekleri (Lavandulae flos). Bütün drog; infüsyon,  ve banyo katkı maddesi (bath additive) olarak kullanılabilmektedir. Çiçekler%3 civarı uçucu yağ içerir. Ana bileşenleri Linalool ve Linalilasetat olup, beraberinde ait olduğu familyaya özgü %12 kadar Lamiaceae tanenleri,flavonoidler, fitosteroller, fenolkarbonik asitler içerir. Alman E Komisyonu  tarafından etkileri kanıtlanmış olan bir tıbbi bitkidir.

Çay olarak hazırlanacak ise; 1-2 tatlı kaşığı (1,5 g)  çiçek droğu üzerine bir fincan kaynar su dökülür. 4-5 dakika üstü kapalı olarak bekletilir, süzülür ve öğleyin bir ve akşamları 1-2 fincan şeklinde kullanılır. Her seferinde taze olarak hazırlanmalıdır. 

                                                             OĞULOTU (Melissa officinalis)

Doğu Akdeniz ve Batı Asya anavatanıdır. 30-70 cm boyunda, çok dallı, tüylü, çok yıllık, hoş kokulu, otsu bir bitkidir. Gövdesi; tüylü, dallara ayrılan ve bazen mor lekeleri bulunan yeşil renkli yapıdadır. Üst yaprakları açık yeşil renklidir ve buradaki çiçekleri beyazımsı sarı, diğer çiçekleri ise saf beyaz renklidir.                             Temmuz Organik çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.                                                                        Droğu(Kullanılan kısmı): Yapraklarının (Melissae folium), içeriğinde düşük yüzdede  uçucu yağ  vardır. Anadolu kökenli bitkilerin %0,015 -0,1 oranında uçucu yağ içerdiği saptanmıştır. Bunun yanında Rosmarinik asit ve Hidroksisinnamik asit türevlerini de içerir.                                                                              Çay olarak hazırlanacak ise; 1 tatlı  kaşığı (1,5 g) yaprak droğu üzerine 150 ml kadar sıcak su dökülüp 5 dakika üstü kapalı olarak bekletilir, süzülür.Günde 3-4 defa içilmesi önerilir.

                                                           ÖKSEOTU-(Viscum album)

Elma, Alıç, Ihlamur, Çam, Söğüt, Kavak ve ender olarak Meşe gibi odunu yumuşak, yaprak döken ağaçlarda yarı parazit olarak bulunur. Ayrıca iki alt türü de sadece iğne yapraklı ağaçların   dalları üzerinde benzer şekilde yaşarlar. Yumuşak odunlu ağaçlarda bulunmasının nedeni; üzümsü meyvelerin yapışkan özellikte olması (Lektinlerden dolayı) ve bu meyveyi yiyen kuşun gagasına yapışmış çekirdekten kurtulmak için gagasını ağacın dallarına vurmak suretiyle bir anlamda ağaca çekirdeği çakmasıyla olmaktadır. Meyvelerin içinde tohumları çevreleyen  yarı saydam ve yapışkan bir öz bulunur. Bu öz kuş yakalamakta kullanılır. Halk deyimiyle ökse yapılır. Ökseotu ismini de buradan almıştır. Bitkinin Türkçe ismi buradan gelmektedir.Eğer ağacın yapısı yumuşak ise ve de iletim demetine bir şekliyle yakın ise geliştirdikleri emeçler (kök benzeri yapılar) yardımıyla konak bitkiden su ve besin maddeleri alarak kolaylıkla çimlenirler. İhtiyacı olduğu suyu ve mineral maddeleri bulunduğu ağaçtan kullanır ve ayrıca klorofil içerdiklerinden fotosentez yaparak kendi besinlerini de  üretirler.    Oval biçimli, uçları yuvarlak ve tam kenarlı, derimsi, kaşık şeklinde mat, sarımtrak yeşil yaprakları (yaklaşık 5cm uzunluğunda) ve gösterişli olmayan soluk sarı çiçekleri vardır. Kış sonunda açan çiçekler kısa sürede tek tohumu bulunan, parlak beyaz renkli yuvarlak, inci tanesi şeklinde meyvelere döner.  Ökseotları yavaş büyüyen, ancak uzun süre yaşayan bitkilerdir.                                                                                                                                     Droğu (Kullanılan kısımları): Yaprak, çiçek ve meyveli genç dallar ((Visci albi herba). İçeriğinde Flavonoidler ve Phenylpropanoide’ler antioksidan özelliktedir. Çayı olarak hazırlanacak ise, 1 tatlı kaşığı (2,5 g) ufalanmış drog üzerine 1 fincan soğuk su konulur ve oda sıcaklığında 10 saat bekletilir. Süzülür ve içilir. Bu şekilde günde 1 ya da 2 fincan olarak tüketilebilir. Ancak taze hazırlanmalıdır. Bu nedenle sabah içilecek çay geceden, gece içilecek çay ise sabahtan hazırlanmalıdır.

                                                      MİSK ADAÇAYI (Salvia sclarea)

İri yapraklı, pembeden beyaza iri çiçekli,tüylerinin salgısı yapışkan, Anadolu’da Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde doğal yetişen bir bitkidir.                 Kullanılan kısımları: Yaprakları (Salviae officinalis folium) ve yapraklı ve soluk mor renkli çiçekli dallarından su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağ (Salviae aetheroleum) .     Çayının hazırlanışı: 2 g kadar iri ufalanmış yaprak droğu üzerine 150 ml sıcak su dökülerek infüzyonu hazırlanır. Demleme 5 dk kadardır, ve  çay fincanının üstü kapalı olmalıdır. Günde 2-3 defa içilmesi özellikle bayanlara önerilir.

                                       

                                                           ŞAHTERE (Fumaria officinalis)

Avrupadan Asyaya kadar otlaklarda yayılış gösteren ufak görünümlü bir bitkidir. Temmuz Organik Çiftliğinde de yetiştirilmektedir.

Droğu (Kullanılan kısmı): Herbasıdır ( Otu: topraküstü kısmı)        Çayının hazırlanışı: 2-3 g  ufalanmış herba droğu üzerine sıcak su dökülüp 10 dk. kadar demlendirilir. Yararlı olabilmesi için, her defasında 2g herba droğu kullanmak suretiyle (toplamda 6 g) ve günde üç defa içilmesi önerilmektedi

                                                           ASMA YAPRAĞI -ÜZÜM YAPRAĞI (Vitis vinifera)

Asma bitkisinin sonbaharda güneş ışığının da eğik gelmesiyle, artık kızarmaya başlayan yaprakları toplanarak droğu hazırlanır.                                                    Droğu (Kullanılan kısmı) : Yaprakları (Vitis viniferae folium) Bolca antosiyan içermektedir. En fazla bulunan dönemde, sonbaharda (eylül- ekim ayları) hasat edilir. %4-5 kadar flavonoid içerir. Rutin, kaempferol, kuersetin (Resveratrol) izokuversetin  kateşin, epikateşin ile organik asitler içerir.

                                                  TIBBİ NANE  (Mentha x piperita)

Akdeniz havzasında yaygın olarak bulunan Ballıbabagiller ailesine ait, ancak kültür bitkisi olarak çok uzun yıllardır yetiştirilen, genelde halk arasında ‘İngiliz Nanesi olarak bilinen bir bitkidir.Melezleri vardır. Temmuz Organik çiftliğinde kültürü yapılmaktadır.                                                                                       Droğu: Menthae piperitae folium/aetheroleum –Türk kodesine de kayıtlıdır. Ayrıca ESCOP ve Alman E Komisyonu monografları da vardır.  Yaprak droğu, %0. 5-4 uçucu yağ içerir. Ana bileşeni %35-50 oranında mentoldür. Ayrıca %4. 5 oranında da familyaya özgü flavonoidler içerir. Acı maddeler ve tanenler de bulunmaktadır.                                                                                                                                       Çay olarak hazırlanacak ise; 1 tatlı  kaşığı (1.5-2 g) yaprak droğu üzerine 150 ml kadar sıcak su dökülüp 5 dakika üstü kapalı olarak bekletilir, süzülür. Günde  3 defa içilmesi önerilir.

                                                   

                                                         PELİNOTU (Artemisia absinthium)

Ülkemizde; Kuzey, Güney ve İç Anadolu’da doğal olarak yetişir. Bir metreye kadar  boylanabilen , çok yıllık, tüylü yapraklı, yarı çalı formundadır. Gövdesi; kokulu, ince-ipeksi tüylü, gri yeşil renklidir. Yapraklar;  beyazımsı yeşil renklidir. Üzeri ince gümüşi tüylerle kaplıdır. Yapraklar bileşimindeki uçucu yağından dolayı hafif bir kokuya sahiptir. Kurumuş yaprakları da kokularını korurlar.                                                                                                                    Droğu (Kullanılan kısmı): Çiçekli durumda toplanmış ve kurutulmuş topraküstü kısımları (Çiçeklenme zamanı Haziran- Eylül başı arasındadır). Alman  E Komisyonu ve ESCOP  monografı vardır. Ana bileşenler  seskuiterpen laktonlardır. Acı nitelikte maddelerdir.Bunun yanında  flavonoidler, askorbik asit, kafeik asit ve diğer fenolkarbonik asitler vardır.   İçeriğinde ayrıca %0,2 oranında uçucu yağ bulunur. Yayılış gösterdiği yere göre bu oran değişir.

Çay olarak hazırlamak için: İnfüsyon (demleme) şeklinde olmalı, bir tatlı kaşığı (1,2 g) herbası üzerine 150 ml sıcak su dökülüp, 5 dk ağzı kapalı olarak  bekletildikten sonra süzülür.İçeriğindeki bileşenlerden  bir bölümü kinin acılığında olduğından, keçiboynuzu  pekmezi ile  çayı kullanan kişide  diyabet sorunu yoksa tatlandırarak yemeklerden yarım saat önce iştah açmak için, hazımsızlığı gidermek içinse, yemeklerden 1 saat kadar sonra yudum yudum içilmesi önerilmektedir.

 

                                                     SİNİRLİOT (Plantago lanceolata)

P.lanceolata’nın boyu 30-40 cm arasındadır. Yapraklar dar uzun, mızrak biçiminde ve tüylüdür.          Çiçeği beyazımsı ya da soluk sarı renklidir, nisan-kasım ayları arasında açar.Serin bölgeleri sever.               Temmuz Organik Üretim Çiftliğinde yetiştirilmektedir.                                                                                    Droğu (Kullanılan kısmı): Bitkinin topraküstü kısımları (Plantaginis lanceolatae herba) kullanılır. Droğu bitkinin çiçeklenme zamanında toplanmış ve 40-50º C’da  hızla kurutulmuş topraküstü kısımlarından oluşur. ESCOP ve Alman E Komisyonu  Monografları vardır.Herbasının içeriğinde müsilaj:  %2-6,5 oranındadır. Önemli diğer bir grup ise İridoit glikozitlerdir bu grupta Aucubin tipiktir. Flavonoidler: Apigenin, luteolin ve bunların türevleridir. Ayrıca Tanenler ve yüksek oranda Çinko ile Potasyum  yer alır.                                                                                                         Çay olarak kullanımında  ortalama 1, 4 g drog alınır, üzerine  150 ml  oda sıcaklığında su ilave edilir. 1-2 saat ara sıra karıştırmak suretiyle bekletilir. Süzülür. Günde 3-4 defa içilir. (Dekoksiyon). Diğer bir hazırlama şekli ise , yine aynı miktar drog üzerine sıcak su ilave edilir. 8-10 dakika bekletilir, süzülür ve yudum yudum içilir (İnfüzyon). Bunun nedeni; içeriğinde bulunan Aukubin infüzyon hazırlanışı esnasında suya geçer.  Haricen kullanımlarında da  1,4 g drog maserasyon şeklinde 150 ml suyla hazırlanır.

 

                                                  KİŞNİŞ  (Coriandrum sativum )

Kişnişin anavatanı Akdeniz ülkeleridir. Binlerce yıldır kültürü yapılan, tek yıllık otsu bir bitkidir. Şemsiyegiller ailesindendir. Çiçekleri küçük, beyaz ve pembe renklidir. Meyveleri 3-5 mm çapında ve küre şeklindedir. Temmuz Organik Üretim Çiftliğinde yetiştirilmektedir.                                                          Droğu (Kullanılan kısmı):  Meyveleri  (Coriandri fructus)  Halk arasında tohumu olarak bilinse de bilimsel olarak meyveleri kullanılır.İçeriğinde Uçucu yağ başta gelir. 3 gr drog olarak verilmektedir. Drog kullanılırken hafif dövülmüş olarak infüzyon şeklinde hazırlanır. İçeriğindeki uçucu yağ çok değerlidir: Linaool, geraniol, sitronellol ve borneol bulunur.                                                                                                     Çayının hazırlanışı: Porselen bir fincana alınmış 1.5 g hafif dövülmüş (bir tatlı kaşığı kadar) meyveleri üzerine 150 ml sıcak dökülür (İnfüzyon). 5-6 dk kadar üstü kapalı demlendirilir. Ilındığında aç veya tok yudum yudum içilir.                                                                                                                                        

Ekinezya (Echinacea purpurea) Tentürü

Soğuk algınlığının yaygın olduğu dönem başlamadan kullanımının koruyucu olabildiği gibi, sonbaharda bu durumdan etkilenmemek için günde 3 defa olmak üzere 30’ar damla yetişkinler kullanabilirler.  8 yaş üzeri çocuklar için yetişkinlerin için önerilmiş olan miktarın 3’te biri olacak şekilde (10 damla x 3) olmalıdır.

Haricen, örneğin yara için kullanılacaksa, %1 lik tentür tercih edilmelidir. En fazla iki hafta süreyle kullanılır. Hekimin tercihi dikkate alınmalıdır.

Nane (Mentha x piperita) Tentürü

Tıbbi nane yapraklarından hazırlanmış tentürü hazımsızlıkta yarım bardak suya 10 damla x4 ( biri akşam yemeğinden bir-birbuçuk saat sonra olacak şekilde kullanılır. Yetişkin dozu  40 damla /gün

Melisa (Melissa officinalis) Tentürü

Tıbbi melisa yapraklarından  hazırlanmış tentürü kullanılır. Rahatlatıcı ve günlük stresi atmak için yarım bardak suya damlatıp içmek suretiyle kullanılır. Genelde yemeklerden yarım saat önce kullanımının   daha yararlı olacağı bilimsel yayınlarda bildirilmektedir. Yetişkin dozu  40 damla /gün olarak verilmekte, günlük son dozun yatmadan 1 saat önce  olması, rahat bir uyku için önerilmektedir.

Biberiye (Rosmarinus officinalis) Tentürü

Tıbbi biberiye yapraklarından farmakope standartlarına uygun olarak hazırlanan tentürü kullanılır. Günde 3 defa 20 ila 40  damla  şeklinde bri miktar suya (yarım bardak) damlatarak kullanılabilir.

Lavanta (Lavandula intermedia) Tentürü

 Lavanta  çiçeklerinin farmakope standartlarına uygun olarak hazırlanmış olan tentürü kullanılır. Günde 3 -4  defa ve her defasında 15 ila 20 damla yarım bardak su içerisine damlatılıp kullanılabilir. Sinirsel gerginliği azalttığı bilimsel yayınlarda kayıtlıdır.

                                                                                          Söğüt Kabuğu (Salix alba) Tentürü

İri kıyılmış Söğüt kabuğundan (Salicis cortex) farmakope standartlarına uygun olarak hazırlanmış olan tentür, günde 3 defa 25’er damla şeklinde kullanılabilir.Haricen kullanıma da uygundur.

 

 

Aynısefa (Calendula officinalis) Tentürü

Aynısefa tıbbi bitkisinin kapitulum çiçek durumundan farmakope standartlarına uygun olarak hazırlanmış tentürü, dahilen günde 3 defa     15 x 3, haricen ise günde 3 defa 40 damla şeklinde ve küçük ev kazalarında oluşan yaranın iyileşme sürecine yardımcı olarak kullanılır.

                                                                     Sarı kantaron (Hypericum perforatum) Tentürü

Yeni açmakta  olan Sarı kantaron  taze çiçeğinin farmakope standartlarına uygun olarak tentürü kullanılır. Haricen kullanıma uygundur. Günde 3-4 defa 20’şer damla küçük kesiklerde,  küçük yaralarda  daha hızlı iyileşme sürecine yardımcı olarak  kullanılır.

                                                                    Civanperçemi   (Achillea millefolium)  Tentürü

Civanperçemi herba droğu, içerdiği kaffeoilkuinikasit bileşeni nedeniyle, kinin acılığında olup, farmakope standartlarına uygun olarak  hazırlanmış olan tentürü bu nedenle iştah açıcı ve hazmı kolaylaştırıcıdır. Bir bardak suya 8-10 damla tentürünün damlatılması iştah açmak için yemeklerden kısa süre önce, hazmı kolaylaştırmak için ise yemeklerden yaklaşık bir saat sonra içilmesi önerilmekte, kür şeklinde ve üç haftayı aşmayacak şekilde kullanılır. Tentür, bitkinin içerdiği uçucu yağları da bulundurmaktadır. 12 yaş ve üstü için uygundur.

 

                                                                      Şahtere  (Fumaria officinalis)  Tentürü

Şahtere bitkisinin herba droğundan hazırlanan farmakope standartlarına uygun olarak hazırlanan tentür, yarım bardak suya  her defasında 20 ila 30 damla damlatmak suretiyle, öğle ve akşam yemek aralarında veya sonrasında içilmesi önerilmektedir. Detoks uygulama-larındaiki haftayı aşmayan kürler şeklinde ilkbahar ve sonbahar aylarında tercihen kullanılmaktadır. Yetişkinler için uygundur. 

                                                                      

 

                                                                            YAĞ  MASERATLARI

 Aynısefa (Calendula officinalis) Maseratı

Aynısefa bitkisinin özenle toplanmış  kapitulumları (çiçek durumu)  kısımlarından  hazırlanmış olan maseratı, özellikle cildi koruyucu, küçük  yara-ların  bakımı ve bebekte pişikleri önleyici olarak kullanımı yanında, yeni oluşmuş pişiklerin giderilmesinde de kullanılabileceği bilimsel çalışmalarda kayıtlıdır.

Sarı kantaron (Hypericum perforatum) Maseratı

Sarı kantaron tıbbi bitkisinin herba droğundan (Hyperici herba) içerdiği etkili bileşenlerinin en yüksek olduğu dönemde hasat edilerek,. Küçük yaraların kısa sürede kapanmasında ve I.derece yanıklarda  haricen destekleyici olarak kullanıldığı kayıtlıdır.  bilimsel olarak Alman E Komisyonu monografında  Hyperici oleum olarak da  bu özellikleri ve daha fazlasıyla yer almaktadır.

 

                                                    

 

   Kudret Narı (Momordica charantia) Maseratı

Kudret narı olarak bilinen bu bitki, her ne kadar ana vatanı Doğu Asya olarak bilinse de, Anadolu’da da bazı bölgelerde yetiştirilmektedir. Tek yıllık ve tırmanıcı bu bitkinin meyvaları olgunlaştığında turuncu renk alır.  Çok sayıda bilimsel çalışma  haricen yara iyileştirici özelliği ve dahilen kullanımı üzerine bulunmaktadır.

 

 

                                                                  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YENİ VE İNDİRİMLİ ÜRÜNLERDEN HABERDAR OLUN !
Whatsapp
İnternet sitemizde çerezlerden faydalanılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Kişisel Verilerin Korunması Kanununu, Gizlilik Sözleşmesi ve Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz. Reddet Kabul Et